B1 Seviye Ön Ekli Hareket Filleri
Hareket Fiillerin Yön Prefiksleri (Ön Ekleri)
при- / у- / в- / вы- / под- / от- / до- / про- / пере- / за- / об-, обо- / c-, co- / вз- (вс-, взо-) / раз- + -ся / c- + -ся
ПРИ- ÖN EKİ
Yaklaşmak, yaklaştırmak. Gelmek, getirmek. Birlikte kullanılan edatlar: в, из, на, с, к, от
Örnekler:
- Приходи́ть куда́? / Nereye gelmek?
приходи́ть в шко́лу, на рабо́ту, в магази́н, домо́й – okula, işe, markete, eve vs. gelmek
Я всегда́ ра́но прихожу́ на рабо́ту.
İşe her zaman erken gelirim.
- Приходи́ть отку́да? / Nereden gelmek?
приходи́ть из шко́лы, с рабо́ты, из магази́на – okuldan, işten, marketten gelmek
Ма́ма то́лько что при́шла из магази́на.
Annem demin marketten geldi.
- Приходи́ть к кому́? / Kime / kimin yanına gelmek / gitmek?
приходи́ть к до́ктору, к дру́гу, к подру́ге, к учи́телю – doktora gelmek, kız/erkek arkadaşın yanına gelmek / gitmek, öğretmenin yanına gelmek/gitmek
Андре́й пришёл к учи́телю проси́ть о по́мощи.
Andrey öğretmenin yanına yardım istemeye geldi.
- Приходи́ть от кого́? / Kimden gelmek?
приходи́ть от доктора, от дру́га, от подру́ги, от учителя – doktordan, kız/erkek arkadaşından, öğretmenden gelmek
Мы пришли́ домо́й от доктора.
Doktordan eve geldik.
У- ÖN EKİ
Uzaklaşmak, uzaklaştırmak. Gitmek, götürmek. Ayrılmak, çıkmak. Birlikte kullanılan edatlar: в, из, на, с, к, от
Örnekler:
- Уйти́ куда́? / Nereye gitmek?
уйти́ в шко́лу, на рабо́ту, в магази́н, домо́й – okula, işe, markete, eve vs. gitmek
Ма́мы дома нет, она́ ушла на рабо́ту.
Annem evde değil. İşe gitti.
Ма́ма ушла на рабо́ту в 7 у́тра.
Annem işe sabah saat 7’de çıktı.
- Уйти́ отку́да? / Nereden gitmek?
уйти́ из шко́лы, с рабо́ты, из магази́на – okuldan, işten, marketten çıkıp gitmek
Во ско́лько ты ушёл из шко́лы?
Okuldan saat kaçta çıktın?
- Уйти́ к кому́? / Kime / kimin yanına gitmek?
к дру́гу, к подру́ге, к друго́му мужчи́не / к друго́й же́нщине – erkek / kız arkadaşının yanına gitmek, başka birine gitmek
Моя жена́ ушла к друго́му мужчи́не
Karım başka bir adama gitti.
Ребёнок ушёл к ба́бушке.
Çocuk büyük annesinin yanına gitti.
- Уходи́ть от кого́? / Kimden gitmek?
от дру́га, от подру́ги, от ба́бушки, от му́жа, от жены – erkek / kız arkadaşından, büyük anneden, kocadan, karıdan gitmek, ayrılmak, terk etmek
Я ушёл от дру́га в 9 часо́в.
Erkek arkadaşımdan saat 9’da çıktım.
От Ива́на ушла его́ жена́.
İvan’nın karısı İvan’ı terk etti.
В- ÖN EKİ
İçine girmek, içine sokmak. Birlikte kullanılan edatlar: в , внутрь, че́рез
Örnekler:
- Войти́ куда́? – во что? / Nereye girmek?
войти́ в ко́мнату – odaya girmek
войти́ в класс – sınıfa girmek
войти́ в кабине́т – çalışma odasına girmek
А́нна вошла́ в кабине́т директора.
Anna, müdürünün odasına girdi.
2.Влезть куда́? – внутрь чего́? / Neyin içine girmek?
влезть в окно́ – pencereden girmek
влезть в во́ду – suya girmek
влезть в душу – sinsice yaklaşmak (bir deyim)
К нам в окно́ влез вор.
Penceremizden hırsız girdi.
- Влезть / входи́ть че́рез что? / Nereden, neyin içinden girmek?
влезть че́рез окно́ – pencereden girmek
входить че́рез дверь – kapıdan girmek
- Как вы сюда́ попа́ли? Вы что, вле́зли че́рез окно́?!
- Buraya nasıl girdiniz? Pencereden mi (girdiniz) yoksa?
попа́сть внутрь = входи́ть – içeri girmek. влеза́ть внутрь = kapının dışında olan bir şeyden içeri girmek
- Нет, я вошёл че́рез дверь. Она́ бы́ла откры́та.
- Hayır, kapıdan girdim. Kapı açıktı.
ВЫ- ÖN EKİ
Dışarı çıkmak, içinden çıkmak: dışarı çıkarmak, içinden çıkarmak, kaçmak, kaçırmak. Birlikte kullanılan edatlar: из, с, через, на, в
Örnekler:
- Вы́йти из чего́? / Nereden, neyin içinden çıkmak?
вы́йти из ко́мнаты – odadan çıkmak
вы́йти из магази́на – marketten çıkmak
вы́йти из о́фиса – ofisten çıkmak
Магази́н закрыва́ется. Про́сим всех вы́йти из магази́на!
Dükkan kapanıyor. Herkesin dükkandan çıkmasını rica ediyoruz.
2.Вы́йти че́рез что? – Nereden çıkmak?
выходить че́рез дверь – kapıdan çıkmak
вылазить че́рез окно́ – pencereden çıkmak
выта́скивать че́рез кры́шу – çatıdan çıkartmak
Э́ту большую крова́ть нам прийдётся выта́скивать че́рез кры́шу.
Bu büyük yatağı çatıdan çıkartmak zorundayız.
- Вы́йти на что? / Nereye / neyin üzerine çıkmak?
вы́йти на у́лицу – sokağa / dışarıya çıkmak
вы́йти на пло́щадь – meydana çıkmak
выехать на проспе́кт – ana caddeye çıkmak
А́нна, выходи на у́лицу, я тебя́ жду!
Anna, dışarıya çık, seni bekliyorum!
- Вы́йти во что? / Nereye / neyin içine çıkmak?
вы́йти в коридо́р – koridora çıkmak
Де́ти, выйдите, пожа́луйста в коридо́р на пять мину́т.
Çocuklar, lütfen, beş dakikaya koridora çıkar mısınız?
вы́ход – çıkış
ПОД- ÖN EKİ
Yaklaşmak, yaklaştırmak. Birlikte kullanılan edatlar: к
Örnekler:
- Подойти́ к кому́? / Kime doğru yaklaşmak?
подойти́ ко мне – bana doğru yaklaşmak / yanıma gelmek
подойти́ к ма́ме – anneye doğru yaklaşmak / yanına gelmek
подойти́ к дру́гу – arkadaşa doğru yaklaşmak / yanına gelmek
Ма́льчик подошёл к ма́ме и обня́л её
Erkek çocuk annesine yaklaşıp (annesinin yanına gelip) ona sarıldı.
- Подъе́хать к чему́? / Neye doğru yaklaşmak?
подъе́хать к до́му – eve doğru yaklaşmak / evin yanına gelmek
подъе́хать к магази́ну – markete doğru yaklaşmak / marketin yanına gelmek
подъе́хать к шко́ле – okula doğru yaklaşmak / okulun yanına gelmek
подъе́хать к подъе́зду – apartman girişine yaklaşmak
К на́шему подъез́ду подъе́хала кака́я-то маши́на.
Apartmanımızın girişine bir araba yaklaştı.
подъе́зд – apartmanın girişi
ОТ- ÖN EKİ
Uzaklaşmak, uzaklaştırmak, kalkmak (araçlar için), çekilmek; götürmek, bir yere bırakmak. Birlikte kullanılan edatlar: от, с, в, на
Örnekler:
- Отходи́ть от чего́ / от кого́? / Neyden / kimden uzaklaşmak?
отойти́ от маши́ны – arabadan uzaklaşmak
отойти́ от меня́ – benden uzaklaşmak
По́езд отхо́дит от ста́нции че́рез 10 мину́т.
Tren 10 dakika sonra istasyondan kalkacak.
Андре́й отошёл от Мари́ны и посмотре́л ей в глаза.
Andrey Marina’dan uzaklaşıp onun gözlerine baktı.
- Отойти́ с чего́? / Nereden, neyin üzerinden çekilmek?
Отойди́ с доро́ги!
Yoldan çekil!
- Куда́? / Nereye?
отводи́ть в шко́лу – okula götürmek (yürüyerek)
отвози́ть на рабо́ту – işe götürmek (araçla)
относи́ть в ремо́нт – tamire götürmek
Ма́ма отвела́ сы́на в шко́лу.
Anne, oğlunu okula götürdü.
Серге́й отнёс свои́ часы́ в ремо́нт.
Sergey kendi saatini tamire götürdü.
ДО- ÖN EKİ
Varmak, ulaşmak, gitmek; sonuna kadar getirmek. Birlikte kullanılan edatlar: до
Örnekler:
- Дое́хать до чего́? / Nereye varmak (araçla)?
дое́хать до Москвы́ – Moskova’ya varmak
добежа́ть до фи́ниша – bitiş çizgisine koşarak ulaşmak
Когда́ мы дое́хали до Стамбу́ла, бы́ло уже по́здно.
İstanbul’a vardığımızda artık saat geç olmuştu.
Научи́тесь доводи́ть дела́ до конца́.
İşlerinizi sonuna kadar getirmeye öğreniniz.
- Ско́лько е́хать от … до …? / … – …. arası araba ile kaç saat sürer?
от Ри́зы до Анкары́ – Rize – Ankara arası
от магази́на до поликли́ники – market-hastane arası
От Стамбу́ла до Измита е́хать оди́н час.
İstanbul-İzmir arası arabayla 1 saat sürer.
От метро́ до оте́ля идти́ пешко́м де́сять мину́т.
Metro-otel arası yürüyerek 10 dakika sürer.
ПРО- ÖN EKİ
Geçmek, geçirmek. Birlikte kullanılan edatlar: через (-den), под (altından), мимо (önünden), передо (önünden), за (arkasından), сквозь (içinden, arasından)
Örnekler:
- прое́хать что? – neyi geçmek?
прое́хать магази́н – dükkanı geçmek
прое́хать остано́вку – durağı geçmek
Мы прое́хали ещё 3 остано́вки.
Üç durak daha geçtik.
Мы прое́хали магази́н, нам ну́жно верну́ться.
Dükkanı geçtik, dönmeliyiz.
- че́рез что? – nereden? neyin içinden?
пройти́ че́рез парк – parkın içinden geçmek
прое́хать че́рез мост – köprüden geçmek
Нам ну́жно пройти́ че́рез э́тот парк.
Bu parkın içinden geçmemiz gerekiyor.
Мы уже́ прое́хали че́рез мост.
Biz köprüden geçtik bile.
- под кем / чем? – kimin / neyin altından?
под столо́м – masanın altından
под мосто́м – köprünün altından
Ребёнок пропо́лз под столо́м.
Çocuk emekleyerek masanın altından geçti.
Я прое́хал под мосто́м.
Ben köprünün altından geçtim (araçla).
- над кем / чем? – kimin / neyin üstünden?
над Стамбу́лом – İstanbul’un üzerinden
над голово́й – başın üzerinden
Наш самолёт пролета́ет над Стамбу́лом.
Uçağımız İstanbul’un üzerinden geçiyor.
У меня́ над голово́й пролете́л го́лубь
Başımın üzerinden güvercin geçti.
- ми́мо кого́ / чего́? – rimin / neyin önünden?
ми́мо остано́вки – durağın önünden
ми́мо до́ма – evin önünden
Авто́бус проех́ал ми́мо остано́вки.
Otöbüs durağın önünden geçti.
Ми́мо на́шего до́ма прошла́ больша́я толпа́ люде́й.
Evimizin önünden büyük bir insan kalabalığı geçti.
- пе́ред кем / чем? – kimin / neyin önünden?
пе́ред окно́м – pencerenin önünden
пе́редо мной – önümden
Пе́ред окно́м периоди́чески проле́тали пти́цы.
Pencerenin önünden ara sıra kuşlar geçiyordu.
Пря́мо пе́редо мной проползла́ змея́.
Tam önümden bir yılan geçti.
- за чем? – neyin arkasından?
за шкафо́м – dolabın arkasından
за забо́ром – çitin arkasından
Протащи́ про́вод за шкафо́м.
Kabloyu dolabın arkasından geçir.
Пройди́ за забо́ром.
Çitin arkasından geç.
- сквозь что? – neyin içinden (geçmek için delinmesi gereken bşr engel hakkında?)
сквозь сте́ну – duvarın içinden
Что бу́дем де́лать? Сквозь сте́ну же не пройти́!
Ne yapacağız? Duvarın içinden geçemeyiz ki!
ПЕРЕ- ÖN EKİ
Geçmek, geçirmek. Birlikte kullanılan edatlar: через, по, с – на, из – в, от – к
Örnekler:
1.переехать что? veya переехать че́рез что? – neyi? veya neyin üstünden geçemek?
переехать мост = переехать че́рез мост – köprüden geçmek
перейти доро́гу = перейти че́рез доро́гу – yolun öbür tarafına geçmek
перейти у́лицу = перейти че́рез у́лицу – sokağın öbür tarafına geçmek
Переходите доро́гу то́лько на зелёный свет.
Karşıya sadece yeşil ışık yanıyorken geçiniz.
- перейти по чему́? – neyin üzerinden geçmek?
перейти по перехо́ду – yaya geçidi üzerinden geçmek
перейти по мосту́ – köprü ile geçmek
Мы переехали ре́ку по мосту́.
Nehrin karşısına köprü üzerinden geçtik.
- с чего́ на что? – neyin üstünden neyin üstüne
перепры́гнуть с ло́дки на бе́рег – kayıktan kıyıya atlamak
перелете́ть с лю́стры на шкаф – avizeden dolaba uçmak
Попуга́й перелете́л со шка́фа на лю́стру.
Papağan dolaptan avizeye uçtu.
- из чего́ в / во что / отку́да куда́? – neyin içinden neyin içine / nereden nereye?
перейти из одно́й кома́нды в другу́ю – bir takımdan öbürüne transfer olmak
перейти из одно́й шко́лы в дру́гу – bir okuldan öbürüne geçmek
переехать из одного́ города в друго́й – bir şehireden öbürüne taşınmak
Мы переехали из Стамбу́ла в Измир.
Biz İstanbul’dan İzmir’e taşındık.
- от чего́ к чему́? – neyin yanından neyin yanına / neyden neye?
Мы перешли́ от портре́та Пу́шкина к портре́ту Лермонтова.
Puşkin portresinden Lermontov portresinin yanına geçtik.
Давайте́ перейдём от слов к де́лу!
Konuşmayı bırakıp eyleme geçelim!
Собесе́дники перешли́ от гру́бых слов к кулака́м.
Sohbet arkadaşlar kaba sözlerinden yümrüklere geçtiler.
- от кого́ к кому́? – kimin yanından kimin yanına?
от ма́мы к сестре́ – anneden kardeşinin yanına
от учителя к учи́телю – bir öğretmenden diğer öğretmenin yanına
На про́шлой неде́ле я переехал от ма́мы к сестре́.
Geçen hafta annemden ablamın yanına geçtim.
Ахмет ка́ждый день хо́дит от одного́ учителя к друго́му, но пробле́мы с оце́нками ника́к реши́ть не мо́жет.
Ahmet her gün bir öğretmenden öbürüne dolaşıp duruyor ama notları ile ilgili sorunu bir türlü çözemiyor.
ЗА- ÖN EKİ
1. Uğramak, bir şey bırakmak veya almak üzere bir yere uğramak, kısa bir süre sonra çıkmak üzere bir yere girmek
2. arkasına girmek /saklanmak, arkasına götürmek / getirmek / koymak / saklamak
3. içine girmek / sokmak / saklamak / saklanmak
4. üstüne çıkmak / çıkarmak
Birlikte kullanılan edatlar: в / во, на, к, за, внутрь
Örnekler:
- во что? / на что?, куда́? (nereye?)
зайти́ / забежа́ть в магази́н – mağazaya uğuramak
зайти́ / забежа́ть на рабо́ту – iş yerine uğuramak
Зайдём в магази́н?
Mağazaya uğurayalım mı?
Я в о́тпуске, но за́втра мне на́до забежа́ть на пять мину́т на рабо́ту.
Ben yıllık izindeyim, fakat yarın beş dakika için işe uğramam gerekiyor.
- на ско́лько? – kaç zaman için? / ne kadar süreliğine?
зайти́ / забежа́ть на пять мину́т – beş dakikalığına uğuramak
зайти́ / заеха́ть / забежа́ть ненадо́лго – kısa süreliğine uğramak
Дава́й ненадо́лго зае́дем к А́нне.
Anna’ya kısa süreliğine uğrayalım mı?
- к кому́? – kime? kimin yanına?
зайти́ к нам
Зайдёшь к нам вы́пить ча́ю?
Bize çay içmeye uğrar mısın?
- за чем? – ne almak üzere?
зайти́ за кни́гами – kitapları almak üzere uğramak
Я зайду к тебе́ за свои́ми кни́гами за́втра.
Kitaplarımı almaya sana yarın uğrayacağım.
- за кем? – kimi almak üzere?
зае́хать за тобо́й – seni almak üzere uğramak
Мы зае́дем за тобо́й за́втра в 9 часо́в.
Seni almaya yarın saat 9’da geliriz.
- за что? – neyin arkasına
зайти́ за у́гол до́ма – evin köşesinin arkasına
Что́бы меня́ не уви́дели, я зашёл за у́гол до́ма.
Beni görmesinler diye evin köşesinin arkasına girdim / saklandım.
- Во что? – neyin içine?
загна́ть в лову́шку – tuzağa düşürmek
Зве́ря загна́ли в лову́шку.
Hayvanı tuzağa düşürdüler.
- внутрь чего́? – neyin içine?
загляну́ть внутрь себя́ – kendi içine bakmak / bir göz atmak
Что́бы поня́ть, кто ты есть на са́мом де́ле, загляни́ внутрь себя́.
Gerçekte kim olduğunu anlamak için kendi içine bak.
- на что? – neyin üstüne?
зале́зть на стол – masanın üstüne çıkmak
Что́бы замени́ть ла́мпочку, мне на́до зале́зть на стол.
Ampulü değiştirmek için masanın üstüne çıkmam gerekiyor.
ОБ- / ОБО- ÖN EKİ
- Bir engelin yanından geçmek, yanından geçirmek
- Bir engelin etrafında tur atmak
- Gezmek, dolaşmak
Birlikte kullanılan edatlar: вокруг (etrafta)
Örnekler:
- кого? что? – kimi? neyi?
обойти меня́ – beni geçmek
объехать я́му – çukuru yandan geçmek
объехать де́рево – ağacı yandan geçmek
Обойди его́ спра́ва.
Onu sağdan geç.
Маши́на объехала де́рево.
Araba ağacı yandan geçti.
- вокру́г чего́? – neyin etrafında?
обойти вокру́г дома – evin etrafınd bir tur atmak
облете́ть вокру́г ба́шни – kulenin etrafında bir tur atmak
Андре́й обошёл вокру́г дома и останови́лся.
Andrey, evin etrafında bir tur attı ve durdu.
Вертолёт ме́дленно облете́л вокру́г ба́шни.
Helikopter yavaş yavaş kulenin etrafında bir tur attı.
- что? – neyi?
обходи́ть весь парк – bütün parkı dolaşmak
обходи́ть все магази́ны – bütün mağazaları dolaşmak
объе́здить весь мир – bütün dünyayı dolaşmak
Мы обходи́ли весь парк.
Bütün parkı dolaştık.
Подру́ги обошли все магази́ны, но ничего́ не купи́ли.
Kız arkadaşlar bütün mağazaları dolaştılar ama hiç bir şey almadılar.
Мой знако́мый о́чень лю́бит путеше́ствовать. Он уже объе́здил весь мир.
Benim bir tanıdığım gezmeyi çok sever. O, şimdiye kadar bütün dünyayı dolaştı.
С- / СО- ÖN EKİ
Aşağıya inmek, aşağıya indirmek. Birlikte kullanılan edatlar: c / со, на
Örnekler:
- с чего́? – nereden?
съехать с горы – dağdan inmek (araçla)
спры́гнуть с забо́ра – çitten aşağıya atlamak
соскочи́ть с поезда – trenden atlamak
сойти со ле́стницы – merdivenden inmek
Мы съехали с горы на са́нках.
Kızakla dağdan aşağıya indik.
Кот спры́гнул с забо́ра и убежа́л.
Kedi çitten aşağıya atlayıp kaçtı.
- на что? – nereye?
сла́зить на пол – bir yerden yavaş yavaş zemine inmek
спусти́ться на зе́млю – yükseklikten yere inmek
сойти на бе́рег – kıyıya çıkmak, inmek
Я слез с де́рева на зе́млю.
Ağaçtan yere indim.
Пассажи́ры корабля́ сошли́ на бе́рег.
Geminin yolcuları kıyıya indi.
ВЗ- (ВС- /ВЗО-) ÖN EKİ
Yükselmek, yukarıya çıkmak, yukarıya çıkarmak. Birlikte kullanılan edatlar: на
Örnekler:
на что? – nereye? neyin üstüne?
взлете́ть на де́рево – ağaca çıkmak (uçarak)
взобра́ться на го́ру – dağa çıkmak (yavaş yavaş)
вскочи́ть на стол – masaya çıkmak (zıplayarak)
Пти́ца взлете́ла на де́рево.
Kuş ağaca çıktı.
Мы до́лго взбира́лись на го́ру и когда́, наконе́ц-то, взобра́лись был уже ве́чер.
Uzun süredir dağa tırmanıyorduk / çıkıyorduk ve nihayetinde vardığımızda akşam olmuştu.
Кот вскочи́л на стол и укра́л колбасу́.
Kedi masaya zıplayıp salamı çaldı.
РАЗ- + СЯ- ÖN EKİ
Dağılmak, dağıtmak. Birlikte kullanılan edatlar: от, из, по
Örnekler:
- от чего́? – neyin önünden?
разъехаться от гости́ницы – otelden dağılmak
разойти́сь от места ава́рии – kaza yerinden dağılmak
Маши́ны разъехались от гости́ницы.
Arabalar otelden dağıldı.
Свиде́тели разошли́сь от места ава́рии.
Tanıklar kaza yerinden dağıldı.
- от кого́? – kimden?
разлете́ться от меня́ – benden uçarak dört bir yana kaçmak
разбежа́ться от ко́шки – dişi kediden koşarak dört bir yana kaçmak
Пти́цы разлете́лись от меня́.
Kuşlar benden dört bir yana uçuştular veya Kuşları kaçırdım.
Котя́та разбежа́лись от ко́шки.
Yavru kediler dişi kediden (annelerinden) dört bir yana kaçtılar.
- из чего́? – nereden?
разъехаться из рестора́на – restorandan dağılmak
Го́сти разъехались из рестора́на то́лько под у́тро.
Misafirler restorandan ancak sabaha karşı dağıldı.
- по чему́? – nerelere?
разойти́сь по дома́м – evlere dağılmak
разнести́ письма по адресам – mektupları adreslere dağıtmak
Го́сти разошли́сь по дома́м о́чень ра́но.
Misafirler evlere çok erken dağıldı.
Почтальо́н разнёс письма по адресам.
Postacı mektupları adreslere dağıttı.
С- + -СЯ ÖN EKİ+SON EKİ
Gelip / koşup / uçup vb. toplanmak veya toplamak. Birlikte Kullanılan Edatlar: к, на, с
Örnekler:
- к чему́? – neyin yanına? nereye?
сходи́ться к па́мятнику – heykelin yanına gelip toplanmak
съезжа́ться к теа́тру – tiyatronun yanına gelip toplanmak (araçlarla)
К па́мятнику сходи́лись лю́ди.
Heykelin yanına insanlar gelip toplanıyordu.
К теа́тру съехались велосипеди́сты.
Tiyatronun yanına bisikletçiler gelip toplandı.
- к кому́? – kimin yanına?
съехаться к нам – bize gelip toplanmak
сбегаться к Де́ду Морзу – Noel Baba’nın yanına gelip toplanmak
К нам съехались все ро́дственники.
Bütün akrabalarımız bize gelip toplandılar.
Де́ти ра́достно сбежа́лись к Де́ду Моро́зу за пода́рками.
Çocuklar hediyeleri almak için sevinçle Noel Baba’nın yanına koşup toplandılar.
- на что? – nereye?
съезжа́ться на пло́щадь – meydana gelip toplanmak
сходи́ться на стадио́н – stadyuma gelip toplanmak
На пло́щадь съезжа́лись маши́ны.
Meydana arabalar gelip toplanıyordu.
Боле́льщики ‘Спарта́ка’ сходи́лись на стадио́н.
Spartak taraftarları stadyuma gelip toplanıyordu.
- с чего́? – nerelerden?
слета́ться со всех сторо́н – her taraftan kuşlar uçup toplanıyordu
К корму́шке со всех сторо́н слета́лись пти́цы.
Yemliğe her taraftan kuşlar gelip toplanıyordu.
Hareket Fiillerinin Hareketin Safhasını İfade Eden Ön ekler
ПО- ÖN EKİ
1. Hareketin başladığını ifade ediyor. Sadece tek yönlü (belirli) fiil köklerinin önüne gelir
Birlikte Kullanılan Edatlar: на, в, к
Örnekler:
- на что? (куда?) – nereye?
пойти́ на конце́рт – konsere gitmek
полете́ть на юг – Güneye gitmek (uçarak)
Мы всей семьёй пошли́ на вече́рний конце́рт.
Tüm ailece akşam konserine gittik. (yeni gittik ve henüz dönmedik)
Пти́цы полете́ли на юг.
Kuşlar güneye gittiler. (yeni gittiler ve henüz dönmediler)
- во что?́ (куда?) – nereye?
пойти́ в шко́лу – okula gitmek
побежа́ть в магази́н – markete koşarak gitmek
Де́ти поза́втракали и пошли́ в шко́лу.
Çocuklar kahvaltı edip okula gittiler.
Ива́н побежа́л в магази́н за хле́бом.
İvan koşarak markete ekmek almaya gitti.
- к чему́? – neyin yanına?
пойти́ к маши́не – arabanın yanına gitmek
побежа́ть к две́ри – kapının yanına / kapıya koşmak
поплы́ть к берегу – kıyıya gitmek (suda)
Па́пы здесь нет, он пошёл к маши́не.
Baba burada değil, arabanın yanına gitti.
В дверь постуча́лись и де́ти сра́зу побежа́ли к две́ри.
Kapı çaldı ve çocuklar hemen kapıya doğru koştular.
Начало темне́ть и рыбаки́ поплы́ли к берегу.
Hava kararmaya başladı ve balıkçılar kıyıya doğru gittiler.
- к кому́? – kimin yanına? kime?
пойти́ к до́ктору – doktora gitmek
пое́хать к дру́гу – arkadaşa gitmek
У́тром А́нна пошла́ к до́ктору.
Sabahleyin Anna doktora gitti.
По́сле рабо́ты я пошёл к дру́гу.
İşten sonra arkadaşıma gittim.
2. Hareketin bir süre yapılıp bırakıldığını ifade ediyor. Sadece çok yönlü (belirsiz) fiil köklerinin önüne gelir.
Birlikte Kullanılan Edatlar: по, в, на
Örnekler:
По чему́? – nerede? (neyin içinde)
Где? – nerede?
Куда́? – nereye?
походи́ть по па́рку – parkın içinde biraz dolaşmak
побе́гать по двору́ – avlunun içinde biraz koşuşturmak
попла́вать в бассе́йне – havuzda biraz yüzmek
походи́ть на ку́рсы – kısa süreliğine kursa gitmek
полета́ть в небе – gökte biraz uçmak
Мы немно́го походи́ли по па́рку и верну́лись домо́й.
Parkın içinde biraz dolaştıktan sonra eve döndük.
Де́ти побе́гали по двору́ и разбежа́лись по дома́м.
Çocuklar, avluda biraz koşuşturduktan sonra evlerine dağıldılar.
Андре́й попла́вал в бассе́йне и пошёл загора́ть.
Andrey, havuzda biraz yüzüp güneşlenmeye gitmiş.
Я походи́л на ку́рсы англи́йского языка́ и стал лу́чше говори́ть по-англи́йски.
Kısa süreliğine İngilizce kursuna gittikten sonra İngilizce daha iyi konuşmaya başladım.
Вертолёт немно́го полета́л в небе и приземли́лся.
Helikopter, gökte biraz dolaştıktan sonra yere indi.
ЗА- ÖN EKİ
Hareketin başladığını ifade ediyor. Sadece ÇOK YÖNLÜ (belirsiz) fiil köklerinin önüne gelir. Birlikte Kullanılan Edatlar: по
Örnekler:
По чему́? – nerede? (neyin içinde)
заходи́ть по ко́мнате – odada aynı güzergahta defalarca gidip gelmeye başlamak / volta atmak
забегать по двору́ – avluda koşuşturmaya başlamak
залета́ть по кле́тке – kafesin içinde aynı güzergahta uçmaya başlamak
Брат не́рвно заходи́л по ко́мнате.
Abim, odada sinirli sinirli volta atmaya başladı.
Ку́рицы вы́бежала из куря́тника и забегала по двору́, спаса́ясь от соба́ки.
Tavuk, kafesinden çıkıp köpekten kurtulmak için avluda koşmaya başladı.
Канаре́йка уви́дела кота́ и беспоко́йно залета́ла по кле́тке.
Kanarya, kediyi görüp endişeli bir şekilde kafeste uçmaya başladı.